|
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve ilgili mevzuat
hükümleri uyarınca malul ve engelli vatandaşlarımız için belli koşullar
altında gerçekleştirdikleri araç alımlarında ÖTV İstisnası yoluyla
vergisel teşvik öngörülmüştür.
İstisna uygulamasının sağladığı vergisel avantaj, bazı vatandaşlarımızın
uygulamayı suiistimal etmesi sonucunu da beraberinde getirmektedir.
Bunun yanı sıra, istisna uygulamasında belirlenen bazı sübjektif
kriterler de aslında kapsam dahilinde olması gereken malul ve engelli
vatandaşlarımızın kapsam dışında kalmasına neden olmaktadır.
Kapsam
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2 ve 15/2-a madde
hükümleri, engelli bireylerin belirli şartlar altında
gerçekleştirdikleri araç alımlarının ÖTV’den istisnası ile alakalıdır.
Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan;
a) %90 ve daha fazla oranda malul ve engeli olanlar tarafından 87.03
(motor silindir hacmi 1600 cm³ aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir
hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer
alanların kendilerince,
b) %90 altında oranda malul ve engelli olanlar tarafından, bizzat
kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat
yaptırmak suretiyle, yukarıda belirtilen G.T.İ.P numaralarında yer alan
araçların yine kendilerince,
c) Yukarıda a ve b bentlerinde belirtilen engelli ve maluller tarafından
aracın ilk iktisabının ardından, aracın deprem, heyelan, sel, yangın
veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi ve hurdaya çıkarılması
sonucu, hurdaya çıkaran malul veya engelli tarafından aynı G.T.İ.P
numaralarında yer alan araçların,
Beş yılda bir defa olması şartıyla ilk iktisabı ÖTV'den istisnadır.
%90 ve daha fazla oranda malul veya engelli vatandaşların bizzat araç
kullanmaları veya özel tertibat yaptırmaları şartı bulunmamaktadır. Söz
konusu rapor veya onaylı örneğinin, araç satıcısı firmaya ibrazı
yeterlidir.
% 90'ın altında olanların ise söz konusu istisnadan yararlanabilmesi
için;
- Sağlık kurulu raporunun aslı veya noter onaylı örneğinin,
- Aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belgenin
aslı veya noter onaylı örneğinin,
- H sınıfı sürücü belgesinin fotokopisinin,
mükellef firma tarafından ÖTV beyannamesine eklenmesi gerekmektedir.
Daha önce istisnadan yararlanılarak alınan aracın, kullanılamaz hale
gelmesi durumunda, durumu tevsik eden ekspertiz raporu ile "hurdaya
çıkarılmıştır" damgası vurularak kayıt konulan tescil belgesinin aslı
veya noter onaylı örneğinin, ÖTV beyannamesine eklenmesi yeterlidir.
Veraset yoluyla intikal ve aracın beş yıldan fazla kullanılıp elden
çıkarılma gibi bu iki durum dışında, ÖTV den istisna şekilde iktisap
edilen aracın, istisna kapsamında olmayan birine satışı durumunda,
aracın ilk iktisabında alınmayan ÖTV, işlemin gerçekleştiği tarihte
yürürlükte olan düzenlemeler doğrultusunda tahsil edilir.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu 12 sayılı Sirkülerinin “Uygulama İle İlgili
Esaslar” başlıklı bölümünde, sakatlık durumu veya özel tertibatların
özellikleri hakkında şu ifadelere yer verilmiştir;
a) Sakatlık Dereceleri
Sakatlık derecesi %90'ın üzerinde olanlar için başka bir şart
aranmaksızın, altında olanlar için ise "H" sınıfı sürücü belgesini haiz
olunması ve araçta sakatlığına uygun hareket ettirici özel ertibat
yaptırılması şartıyla istisna uygulanacaktır. Sakatlık derecesi %90'ın
altında olanlarda, bu şartları haiz olmak koşuluyla sakatlık derecesinin
önemi bulunmamaktadır.
b) Hareket Ettirici Tertibatın Kapsamı
Kanunun 7’nci maddesinin 2 numaralı bendinin (b) alt bendi
uygulamasında, hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz
pedalları ile vites kolunda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat
yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin sakatlığıyla
uyumlu olması da yasal bir zorunluluktur.
Sakatlık derecesi %90'ın altında olanların gaz, fren, debriyaj pedalları
ile vites kolunda sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat
yaptırmaksızın kullanabilecek olduğu araçlar ile aracı hareket ettirici
özel tertibat sayılmayan (direksiyona topuz takılması, engelin bulunduğu
taraftaki silecek kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlü flaşör,
ön-arka cam su fıskiyesi, korna ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa
alınması veya direksiyon simidine monte edilmesi vb.) tadilat yapılmak
suretiyle kullanılabilecek olan araçların ilk iktisabında söz konusu
istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
c) Otomatik Vitesli Araçlarda İstisna Uygulaması
Otomatik vitesli araçlar, başka bir tadilat olmaksızın özel tertibatlı
araç olarak değerlendirilmemektedir. Buna göre otomatik vitesli
araçların gaz veya fren pedalı ya da vites kolunda sakatlığa uygun
olarak yaptırılan tadilatlar, hareket ettirici özel tertibat sayılacak
ve sağ ayağındaki veya sağ bacağındaki sakatlık nedeniyle bu şekilde
otomatik vitesli araç kullanabilecek olanlar, bu araçları ilk
iktisabında istisnadan yararlanabilecektir.
Anılan yasa hükmünün engellilerin sakatlıklarına göre ayrım yapılmasını
öngören bir amaç gütmesi söz konusu olmayacağından, sol alt ekstremitede
(ayak veya bacakta) sakatlığı olanlar için otomatik vitesin hareket
ettirici özel tertibat olarak sayılması gerekmektedir. Buna göre, sağlık
raporuna göre sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve
engellilerin "H" sınıfı sürücü belgesi olması halinde, başkaca özel
tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli araçları ilk
iktisabında bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu
durumda sakatlık derecesi % 90'ın altında olup, sadece sol alt
ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engelliler için verilecek (2A)
numaralı ÖTV beyannamesine, aracın sakatlığa uygun olarak tadil
edildiğine dair teknik belge yerine aracın otomatik vitesli olduğuna
dair "uygunluk belgesi" nin aslı veya noter onaylı örneği eklenecektir.
Yukarıda “a” bendinde belirtilen, %90 ve üzeri malullük ve engellilik
durumunda, bedensel veya zihinsel şeklinde bir ayrımın olmadığını
görmekteyiz. %90 altı oranda ise, bedensel engellilerin kastedildiği
tabiidir.
Sonuç
Malul ve engellilere yönelik ÖTV İstisnası uygulamasının, bu araçların
engelliler yararına kullanılmayıp istismar edildiğine, herkes gibi biz
de şahit oluyoruz. Bu konuda, vergi miktarının büyüklüğü ve istisna
uygulaması ile elde edilecek mali getirinin boyutu da etkili tabi ki.
Bu arada, %90 altı oranda malul ve engelliler için geçerli şartların
daha objektif kriterlere göre belirlenmesi faydalı olacağını
düşünüyorum. Örneğin, %60–89 oranında zihinsel engelli bir vatandaş, bu
koşullar altında istisnadan yararlanamayacaktır. Ya da %60–89 oranında
bedensel engelli ve araç kullanması fiziksel olarak mümkün olmayan bir
vatandaş da istisnadan yararlanamayacaktır.
Örnekler çoğaltabilir. Burada; %90 oranının altında malul ve engelli
vatandaşlardan, araç kullanmalarının uygun veya mümkün olmadıkları heyet
raporuyla sabit görülenlerin de araç iktisaplarında, ÖTV istisnasından
yararlanabilmesinin sağlanacağı bir düzenlemeye gidilebileceğini
düşünüyorum. Bu şekilde bir düzenleme, istisnanın uygulanma amacına daha
uygun olabilir.
Kaynaklar
1) 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu
2) Özel Tüketim Vergisi Sirküleri / 12
|
|