Teknoloji geliştirme bölgelerindeki vergi ve sigorta destekleri
Günümüzde
uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak isteyen ülkeler Ar-Ge
faaliyetlerini teşvik etmektedirler. Bu kapsamda ülkemizde de;
4691 sayılı "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu" ile "6170 Sayılı Kanun"
5520 sayılı "Kurumlar Vergisi Kanunu"
5746 sayılı "Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun"
ile
araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin
çeşitli yükümlülüklerine ilişkin olarak teşvik ve destekler
sağlanmıştır. Bugünkü yazımızda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu (
4691 Sayılı Kanun) ile bu bölgelerde faaliyet gösterenlere sağlanan
vergi ve sigorta alanındaki istisna ve destekler ile yine bölgede
faaliyette bulunanlara sağlanan katma değer vergisine ilişkin destekler
ele alınacaktır.
Kurumlar vergisi, gelir vergisi ve damga vergisi istisnaları
4691
sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'nun geçici 2. Maddesi,
6170 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmiştir. Anılan yasa düzenlemelerine
göre; yönetici şirketlerin bu kanun uygulaması kapsamında elde
ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31 / 12 / 2023 tarihine kadar
gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
1
seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.12.2" numaralı
bölümünde açıklandığı üzere; bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin
bölge dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerinden elde ettiği
kazançlar, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi
istisnadan yararlanamaz.
Öte
yandan, teknoloji geliştirme bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde
bulunan şirketlerin, bu faaliyetler sonucu buldukları ürünleri
kendilerinin seri üretime tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu
ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi
gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, transfer fiyatlandırması
esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnadan yararlanabilecektir.
Üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazancın diğer kısmı
ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. Ancak, lisans, patent
gibi gayrimaddi haklara bağlanmamış olmakla birlikte uyarlama,
yerleştirme, geliştirme, revizyon, ek yazılım gibi faaliyetlerden elde
edilen kazançlar istisna kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin;
teknoloji geliştirme bölgesinde yazılım faaliyetinde bulunan şirketin
ürettiği yazılımların lisans satışından veya kiralanmasından elde
edeceği kazançlar istisnadan yararlanacak, ancak söz konusu yazılımın
disk, CD veya elektronik ortamda pazarlanmasından elde edilen
kazançların (lisansa isabet eden kısmı hariç) istisnadan yararlanması
mümkün olmayacaktır.
Aynı
şekilde, bir ilaç şirketince bölgede gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyeti
sonucu ortaya çıkan kanser ilacına ait gayrimaddi hakkın kiralanması
veya devrinden elde edilecek kazançlar istisnadan yararlanacak, ilacın
bizzat üretilerek satılması halinde bu faaliyetten elde edilen kazancın
gayrimaddi hakka isabet eden kısmı hariç, istisnadan yararlanması mümkün
olmayacaktır.
İstisna uygulamasında, mükellefin tam veya dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisine tabi olmasının bir önemi yoktur.
Mükelleflerin
bölgede faaliyete geçtikleri tarih itibarıyla tamamlamış oldukları
yazılım ve Ar-Ge'ye dayalı projelerden elde edecekleri kazançların
istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan,
mükelleflerin bölgede faaliyete geçmeden önce başlayıp, bölgede devam
ettirdikleri yazılım ve Ar-Ge'ye dayalı projelerden sağladıkları
kazancın, sadece projenin bölgede gerçekleştirilen kısmına isabet eden
tutarı istisnadan yararlanabilecektir.
4691
sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesinde yer alan istisna, bir kazanç
istisnası olup istisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen
hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet
unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın tamamı kurumlar
vergisinden istisna olacaktır.
Kanun
uygulaması kapsamında istisna olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması
halinde, bu zararların istisna kapsamında olmayan diğer faaliyetlere
ilişkin kazançlardan indirilmesi mümkün değildir.
Bölgede
faaliyet gösteren mükelleflerin, 4691 sayılı Kanun kapsamı dışındaki
ticari işlemlerinden elde edecekleri gelirleri ile olağandışı gelirleri 1
Seri Nolu Kurumlar Vergisi Tebliği'nde istisna kapsamında
değerlendirilmemiştir. Bu kapsamda, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu
oluşan faiz gelirleri, yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla
oluşan kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan
gelirler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Bölgede
faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, diğer
kurumlardan geri ödeme koşuluyla sermaye desteği olarak sağlanan
yardımlar, borç mahiyetinde olduğundan bu yardımların ticari kazanca
dahil edilmesi söz konusu olmayacaktır.
Diğer
taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren
mükelleflere, istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine ilişkin olarak,
TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde hibe
şeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumların bu mahiyetteki
her türlü bağış ve yardımları, kurum kazancına dahil edilecek ve
istisnadan yararlandırılacaktır.
İstisna
kapsamına giren faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte
yapılması halinde müşterek genel giderlerin, bu faaliyetler ile ilgili
olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak
dağıtılması gerekmektedir. İstisna kapsamına giren ve girmeyen
faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma
vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte
kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.
Hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit
kıymetlere ilişkin amortismanlar, müşterek genel giderlerle birlikte
dağıtıma tabi tutulacaktır.
Yönetici
şirketler dahil olmak üzere bölgede faaliyet gösteren kurumların, bu
bölgelerde elde ettikleri kazançları dağıtmaları halinde, dağıtılan kâr
payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin
(b) alt bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin ikinci
fıkrası ve 30 uncu maddesinin üçüncü ve altıncı fıkraları uyarınca vergi
kesintisi yapmaları gerekmektedir.
Bölgede
çalışan; Ar-Ge ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili
ücretleri, 31 / 12 / 2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır.
Muafiyet kapsamındaki destek personeli (Ar-Ge faaliyetlerine katılan
veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman,
laborant, sekreter, işçi ve benzeri personel) sayısı Ar-Ge personeli
(Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve
teknisyenler) sayısının yüzde onunu aşamaz. Yönetici şirket, ücreti
gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin Bölgede fiilen çalışıp
çalışmadığını denetler. Ancak, Bölgelerde yer alan girişimcilerin
yürüttükleri Ar-Ge projesi kapsamında çalışan Ar-Ge personelinin,
Bölgede yürüttüğü görevle ilgili olarak yönetici şirketin onayı ile
Bölge dışında geçirmesi gereken süreye ait ücretlerinin bir kısmı gelir
vergisi kapsamı dışında tutulur. Kapsam dışında tutulacak ücret miktarı,
Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşü alınarak hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir. Yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirilen sürenin
bölgede yürütülen görevle ilgili olmadığının tespit edilmesi halinde,
ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan ilgili işletme
sorumludur.
Bölgede
çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile
ilgili ücretleri damga vergisinden de istisnadır. Dolayısıyla, bölgede
çalışan bu kapsamdaki personelin ücretleri üzerinden binde 6.6
oranındaki damga vergisi kesintisi de yapılmayacaktır.
Katma Değer Vergisi istisnası
Katma
Değer Vergisi Kanunu'nun Geçici 20'nci maddesine göre 4691 sayılı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'na göre teknoloji geliştirme
bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya
kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde (31.12.2023 tarihine
kadar) münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri
yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta
kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri katma değer
vergisinden müstesnadır. Maliye Bakanlığı program ve lisans türleri
itibarıyla istisnadan yararlanılacak bedele ilişkin olarak asgari sınır
belirlemeye, istisna uygulanacak yazılım programlarını tanımlamaya ve
uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir. Bakanlık
bu yetkisini kullanarak 60 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Sirküleri'nde
konuya ilişkin açıklamalar yapmıştır.
Anılan
sirkülerde belirtildiği üzere; söz konusu istisna teknoloji geliştirme
bölgesinde üretilen sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları,
sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımları
şeklindeki teslim ve hizmetleri kapsamaktadır. Teknoloji geliştirme
bölgesinde üretilse dahi, bunlar dışındaki teslim ve hizmetler istisna
kapsamına girmemektedir. Dolayısıyla, oyun programları, network
uygulamaları gibi yazılımlar istisna kapsamında bulunmamaktadır.
Öte
yandan, teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimciler
tarafından münhasıran bu bölgelerde üretilen yazılımlar için alınan her
türlü mal ve hizmet, söz konusu yazılım satışlarının vergiden istisna
olup olmadığına bakılmaksızın genel esaslara göre KDV'ye tabi
tutulacaktır. Benzer şekilde, bölgede faaliyette bulunan bir firmaya bu
bölgede verilen danışmanlık hizmeti de KDV'ye tabi olacaktır.
KDV
Kanunu'nun 30/a maddesinde ise vergiye tabi olmayan veya vergiden
istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış
vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde
yer alan KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Dolayısıyla,
KDV Kanunu'nun geçici 20/1 inci maddesi kapsamında yapılan teslim ve
hizmetler için yüklenilen KDV'nin KDV Kanunu'nun 30/a maddesi gereğince
indirim ve iadesi mümkün olmayıp söz konusu vergi, gelir veya kurumlar
vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider, maliyet veya
kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınabilecektir.
Buna göre, teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan bir firmanın;
-
Bölgede ürettiği "hastane bilgi yönetim sistemleri yazılımı programı"
satışı ile bu yazılıma yönelik güncelleme işi kanunun geçici 20/1'inci
maddesine göre KDV'den istisna olacaktır. Güncelleme dışında bu
yazılımla ilgili verilen bakım, destek (otomasyon) hizmetleri istisna
kapsamında yer almamaktadır.
-
Bölgede ürettiği eğitim yazılımları kanunun geçici 20/1'inci maddesine
göre KDV'den istisna olacaktır. Ancak, bu yazılımı teknoloji geliştirme
bölgesinde faaliyette bulunan firmadan alan firmaların satışları genel
hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi tutulacaktır.
-
Kanunun geçici 20/1'inci maddesi kapsamındaki teslim veya hizmetleri
KDV'den istisna olacak, web sitesi aracılığıyla verdiği reklam hizmeti
ise bu kapsamda yer almadığından KDV'ye tabi tutulacaktır.
-
İşlevlerini yerine getirmek için yazılım kullanan ürün, aygıt, eşya vb.
donanımlar ile bu donanımlara ilişkin hizmetler istisna kapsamına
girmemektedir.
-
Bölgede ürettiği yazılımı farklı kişilere satması ya da satışın CD veya
elektronik ortamda yapılması istisna uygulanmasına engel değildir.
Ancak, bu yazılımın bayilerce satışında istisna uygulanmayacaktır.
-
Bölgede üretilen yazılımın kanunun 11 ve 12'nci maddeleri kapsamında
ihraç edilmesi halinde, bu ihracata ilişkin yüklenilen KDV'nin kanunun
32'nci maddesine göre indirim ve iade konusu yapılması ise mümkün
bulunmaktadır.
Sigorta prim desteği
4691
Sayılı Kanun kapsamında ücreti gelir vergisinden istisna tutulmuş
fiilen çalışan personelin gelir vergisi istisnasının uygulandığı sürece,
gelir vergisinden istisna tutulan ücretleri üzerinden hesaplanan
sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl
süre ile Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Dünya Gazetesi
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
|